Türk Edebiyatı

Servet-i Fünun Edebiyatı ve Özellikleri

Merhaba değerli okuyucular, bu yazımızda Servet-i Fünun Edebiyatı hakkında maddeler halinde genel bir bilgi vermeye çalışacağız.

Servet-i Fünun Edebiyatı ve Özellikleri

  1. Servet-i Fünuncular Batı kültürü etkisinde yaşamışlardır. Haliyle eserlerinde de bu etki yoğun bir şekilde görülmektedir.
  2. Biliyorsunuz ki Tanzimat Edebiyatı’nda dilde sadeleşme hedeflenmiş, az da olsa bu hedef gerçekleşmiştir. Fakat Servet-i Fünun Edebiyatı’nda bu hedeften tamamen kopulmuş hatta olabildiğince ağır bir dil kullanılmıştır.
  3. Bu edebiyatın öncülüğünü Recaizade Mahmut Ekrem yapmıştır.
  4. Bu dönemde yazılan eserler bireyseldir. Yani “sanat, sanat içindir.” anlayışı hakimdir.
  5. Servet-i Fünun Edebiyatı’nın yayın organı olarakta yine aynı isimle kurulmuş olan ve yazı işleri müdürlüğünü Hüseyin Cahit Yalçın’ın yapmış olduğu dergiyi gösterebiliriz.
  6. Fakat Servet-i Fünun dergisi Hüseyin Cahit’in “Edebiyat ve Hukuk” adlı makalesi nedeniyle kapatılmıştır.

Servet-i Fünun Edebiyatı Öğretici Metinlerinin Genel Özellikleri

  1. Öğretici metinlerde de daha çok bireysel konular işlenmiştir.
  2. Bu türler arasında en çok gezi yazısı, eleştiri yazısı ve anı yazıları üstünde yoğunlaşılmıştır.
  3. Bu dönemdeki eleştiri yazılarının konusu genellikle topluluğa yöneltilen eleştirilere cevap vermek ve topluluğun edebiyat anlayışını ortaya koymak için yazılmıştır.

Servet-i Fünun Dönemi Coşku ve Heyecanı Dile Getiren Metinler (Şiir)

  1. Bu dönemde şiir ile ilgili söylenmesi gerekilen en önemli madde şudur: Sanatçılar şiirlerini yazarken resim sanatından faydalanmışlardır. Yani okuyucunun gözünde, tıpkı bir ressamın tablosu gibi sanatçıların şiirlerinde işledikleri tema canlanmıştır.
  2. Bu dönemde “kafiye kulak içindir.” anlayışı hakim olmuştur. R. Mahmut Ekrem bu anlayışın en ateşli savunucusu olmuş, Muallim Naci ile çok hararetli tartışmalara dahi girmiştir.
  3. Daha önce kullanılmayan kelimeleri kullanmak hüner sayılmış ve dil oldukça ağırlaştırılmıştır.
  4. Şiirler de hakim olan sanat akımları ise “Sembolizm” ve “Parnasizm“dir.
  5. Nazım, nesre yaklaştırılmıştır.
  6. Mensur şiir ve manzum hikaye örnekleri ilk olarak bu dönemde verilmiştir.

Anlatmaya Bağlı Metinler (Roman ve Hikaye)

Bu dönemin genel özelliklerine ve şiir anlayışına göz attık. Gelin şimdi de roman ve hikayede nasıl bir anlayış ortaya koyulmuş hep birlikte görelim.
Maddeler halinde sıralayacak olursak, 10 madde de anlatalım:

  1. Teknik bakımdan roman ve hikayede Batı seviyesine ulaşılmıştır.
  2. Tanzimat dönemindeki roman kusurları bu dönemde yapılmamış ve daha başarılı, daha kaliteli romanlar ortaya çıkarılmıştır.
  3. Konu ve karakter seçimine dikkat edilmiş, roman ve hikayede kalite yakalanmıştır.
  4. Karakterlerin psikolojik tahlilleri oldukça başarılı bir şekilde yapılmıştır.
  5. Çevre tasvirleri yapılırken ayrıntıya girilmiştir. (Sanatçıların sık sık 10-15 sayfa uzunluğunda tasvir yaptıkları olmuştur.)
  6. Olayların geçtiği mekanlar İstanbul’dan seçilmiş ve kesinlikle İstanbul dışına çıkılmamıştır.
  7. Kahramanlar seçilirken üst zümreden insanlar olmalarına dikkat edilmiştir.
  8. Hikayeler ise Maupassant (olay) hikayesine uygun olarak yazılmıştır.
  9. Romanlarda gözlem çok önemli yer tutar ve dil oldukça ağırdır.
  10. Roman ve hikayeler de görülen edebi akımlar ise “Realizm” ve “Naturalizm” dir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu