İzmir’de dünyaya gelen Atilla İlhan Bedreddin İlhan’ın oğludur. İlk öğrenimini İzmir Karşıyaka İlkokulunda, orta öğrenimini ise İstanbul Işık Lisesinde tamamladı. Üniversite için İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine girse de yarıda bıraktı. 1950 yılında gazeteciliğe başlayarak Gerçek, Vatan, Demokrat İzmir, Yeni Ulus, Yeni Ortam ve Dünya gazetelerinde yazılar yazdı. 1959 ile 1962 yılları arasında ise senaryo yazarlığı rejisör asistanlığı, montaj asistanlığı yaparak sinemada çalıştı. Ali Kaptanoğlu takma adıyla yazdığı 15 civarında senaryosu filme çekildi.
1941 yılında ilk şiiri Yeni Edebiyat gazetesinde yayınlandı. Cebbaroğlu Mehemmed adlı şiiriyle CHP Şiir Yarışmasında ikincilik kazanınca sanat dünyasının dikkatini çekmeyi başardı. Atilla İlhan’ın 1955 yılına kadar yazdığı şiirlerinde karamsarlık hakimdir. Yalnızlık, bunalım, ölüm, aşk ve umursuzluk şiirlerinin ana temasıdır. Tabiat ile insan ruhu arasında sıkı bir bağ kurarak şiir yazan İlhan, Halk Türkçesinin deyim ve mecazlarıyla süslenmiş bir dil kullanmaktadır. Hayali ve buluşları güçlü olan Atilla İlhan’ın aynı özellikleri hemen her nesirinde de görülür.
Cumhuriyet Dönemi Türk Şiirinin önemli şairlerinden biri olarak bilinen Atilla İlhan, eserlerinde bireysel temalar harici toplumsal temaları da işlemiştir. Özellikle ilk döneminde toplumsal yan daha ağır basmaktadır. İlk kitabı olan Duvar da yer alan şiirleri incelediğimizde 1940’lı yıllarda beliren ve gelişen toplumcu gerçekçi anlayışla kaleme almıştır. Bu şiirlerinde hem şehirde hem de kırsal bölgelerde yaşayan insanların yaşantısını konu edinmiştir. II. Dünya Savaşının olumsuz sonuçları, barış, mutlu günleri bekleyiş, insanların kardeşliği, işçilerin sıkıntıları, yaşama sevinci, adalet ve özgürlük gibi temaları da şiirlerinde ele alan İlhan 1952 ile 1956 yılları arasında Orhan Duru, Ferit Edgü ile beraber Mavi dergisini çıkarmıştır. Bu dergi etrafında bir araya gelen sanatçılar da Maviciler diye bilinen bir edebi hareketi başlatmışlardır. Garip akımına karşı çıkan maviciler, şairane bir sanat anlayışını benimsemişlerdir.
İçindekiler ✔
Atilla İlhan Eserleri
Şiir kitapları:
1. Duvar (1948),
2. Sisler Bulvarı (1954),
3. Yağmur Kaçağı (1955),
4. Ben Sana Mecburum (1960),
5. Belâ Çiçeği (1962),
6. Yasak Sevişmek (1968),
7, Tutuklunun Günlüğü (1970),
8. Böyle Bir Sevmek (1977),
9. Elde Var Hüzün (1982).
Romanları:
1. Sokaktaki Adam (1953),
2. Zenciler Birbirine Benzemez (1957),
3. Kurtlar Sofrası (2 cilt, 1963-1964),
4. Bıçağın Ucu (1973),
5. Sırtlan Payı (1974),
6. Yaraya Tuz Basmak (1978),
7. Fen-, Halde Leman (1980),
8. Oersaadet’te Sabah Ezanları (1981).
Deneme ve hatıraları:
1. Hangi Sol? (1970),
2. Hangi Batı? (1972),
3. Faşizmin Ayak Sesleri (1975),
4. Hangi Seks? (1976),
5. Hangi Sağ? (1980),
6. Gerçekçilik Savaşı (1980),
7. Hangi Atatürk? (1981).
Gezi notları: Abbas Yolcu (1959).
Gazete yazıları:
Batı’nın Deli Gömleği (1982).
Attila İihan Tutuklunun Günlüğü kitabı ile TDK 1974 Şiir Ödülü’nü;
Sırtlan Payı romanı ile de 1974-1975 Yunus Nadi Armağanı’nı kazandı.
Sen Benim Hiçbirşeyimsin Şiiri
Atilla İlhan’ın sevilen şiirlerinden olan Sen Benim Hiçbirşeyimsin şiirine sizler için yazımızda yer verdik. Neden bu şiir diye sorarsanız beğendiğimiz için ve en çok okunan şiirler arasında yer aldığı için bu şiirden bahsettik.
Sen benim hiçbir şeyimsin
Yazdıklarımdan çok daha az
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Lüzumundan fazla beyaz
Sen benim hiçbir şeyimsin
Varlığın yokluğun anlaşılmaz
Galiba eski liman üzerindesin
Nasıl karanlığıma bir yıldız olmak
Dudaklarınla cama çizdiğin
En fazla sonbahar otellerinde
Üniversiteli bir kız uykusu bulmak
Yalnızlığı öldüresiye çirkin
Sabaha karşı öldüresiye korkak
Kulağı çabucak telefon zillerinde
Sen benim hiçbir şeyimsin
Hiçbir sevişmek yaşamışlığım
Henüz boş bir roman sahifesinde
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Ne çok çığlıkların silemediği
Zaten yok bir tren penceresinde
Sen benim hiçbir şeyimsin
Yabancı bir şarkı gibi yarım
Yağmurlu bir ağaç gibi ıslak
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Uykumun arasında çağırdığım
Çocukluk sesimle ağlayarak
Sen benim hiçbir şeyimsin
